Diyaneti ve yayınladığı fetvaları tanımıyoruz! imza kampanyası
100,000
hedeflenen2,009
imzalayan10,928
görüntülenmeHaberler
-
12.07.2012 21:59
FUAF: “İnancımızla oynayıp, sinir katsayımızı arttırmayın"
Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkanı Erdal Kılıçkaya gelişmelerle ilgili bir Basın Açıklaması yayınladı.
Türkiye’de 20 milyon Alevi yaşamıyormuş gibi davranan, onların taleplerini her fırsatta Sunni-Hanefi anlayışla yapılanan Diyanet İşleri Başkanlığı’na sorarak cevaplar veren AKP hükümetinin işlevi nedir? Ülkeyi Diyanetle yönetmek istiyorsanız, biz yokuz bu hinlikte. Devlet molla anlayışla yönetilmez. Yönetilse de buna demokrasi denmez.
Üniversitelere de camiyi savunup, inanç özgürlüğünden dem vurup, 20 Milyon Aleviye Cemevini çok görenlere bir çif sözümüz olacaktır elbet; “İnancımızla oynayıp, sinir katsayımızı artırmayın”
Kimin nasıl inandığı ve nereyi ibadethane saydığı yalnızca kendisini ilgilendirir. Aleviler için ibadethane Cemevidir. Kabul etsenizde etmesenizde bu böyledir.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın fetvaları, hükümetin kararları inanç özgürlügüne aykırıdır. Herkesten toplanan vergilerle finans edilen, Anayasal zirhla korunan Diyanet haram yemektedir. Bizler biliyoruz ki Müslümanlar haram yemezler. Sunnilik inancına hizmet eden Diyanet toplumsal barışı tehdit eden bir kurum haline gelmiştir.
Yurttaşların renkleri, ırkları, dilleri, dinleri ne olursa olsun, yasalar önünde eşittirler. Devlet protokolunde Diyaneti 52. sıradan 5. sıraya almayı hedefleyenler, Alevilere Cemevini çok görüyorlar.
Biz Aleviler için Cemevlerimiz yaşamsal bir öneme sahipken, bizi camiye sokmak isteyenler yaşam hakkımızı elimizden almak istiyorlar. Tarihten günümüze Alevileri katleden zihniyet, şimdide Aleviliği katletmek istiyor.
Bizler, Alevilerin yaşam hakkına göz dikenlere, “camiyi birakın gelin cemevinde ibadet edin” diyor muyuz ki; Diyanet İşleri Başkanlığı bu yetkiyi kendinde görüp Alevileri camiye çağırıyor. Bu ne curet.
AKP hükümeti Aleviliği tarif etmek, onların ibadet yerlerine yönelik fetvalar vermek yerine, Alevilerin ve diğer inançsal toplulukların demokratik hak ve taleplerine inanç özgürlüğü kapsamında çözüm üretsin. İşte o zaman toplumsal barış adına olumlu bir iş yapmış olur.
Aleviliği tanımlamaya kalkan, Alevilerin Cemevi talebine “Camiye buyurun” diye yanıt veren hükümeti ve onun fetva kurumu Diyanet İşleri Başkanlığı’nı ciddiye almıyoruz.
Asimilasyon politikalarınızı, Başbakanın, TBMM Başkanı ve DİB başkanının referanslarını ve fetvalarını tanımıyoruz.
Erdal KILIÇKAYA
Genel Başkan
Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu
FUAF -
12.07.2012 21:58
Almanya ABF: “Türkiye’yi Meclis mi yoksa Diyanet mi yönetiyor?"
CHP Dersim Milletvekili Hüseyin Aygün’ün Meclis’te bir cem evininin açılması başvurusuna yanıt olarak TBMM Başkanı Cemil Çiçek “Diyanet İşleri’ne göre Alevilik ayrı bir din olmayıp “İslam içi oluşumdur, İslamın tarihi süreҫte ortaya çıkmış bir zenginliğidir ve İslam dininin ibadet yerleri camilerdir. Alevilerin de ibadet yeri camidir ” cevabını verdi ve reddetti.
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu olarak bu kararı şiddetle kınıyoruz. TBMM Başkanı Cemil Çiçek`i çifte standart kararından dolayı protesto ediyoruz.
Gerek Selçuklu, gerekse Osmanlı’nın Alevileri asimile etme çabası ve inkar politikası, Türkiye Cumhuriyeti`nde de maalesef devam etmektedir. Nerede kaldı hükümetin “Alevi açılımı”? Hani ötekileştirme ve asimilasyon politikasına son verilecekti!
Oysa tam tersi bir gerçekle karşı karşıyayız. Diyanet İşleri istediği bir Alevilik tanımı yapıp, modern fetvalar çıkarıyor. Bu yolla, Alevileri asimile etmek istiyor.
Diyanetin Alevilere çağrısı: “Bizim yazdığımız Alevi klasiklerini okuyun, camiye gelin ve bize uyum gösterin. Ne de olsa hepimiz Müslüman’ız. AKP hükümeti bununla da yetinmiyor. Avrupa’daki Alevileri asimile etmek için Diyanetin icazet verdiği sözde “Alevi Dedelerini” Avrupa`ya gönderiyor. Hem Diyanet hem de Hükümet Alevilerin insan haklarını ayaklar altına alıyor. Alevilerin, Alevi olarak varlığına tahammül edemiyor. Bu zihniyetin, Selçuklu ve Osmanlı devletinin Alevilere karşı uyguladığı zulüm ve şiddetten hiç farkı yok.
Ağız dolusu yaptığınız “demokrasi edebiyatı” ile artık kimseyi kandıramayacaksınız. En saf insanlar dahi artık bu oyunlarınızın farkında.
Siz mecliste camiye evet, cem evine hayır diyorsunuz. Aile imamlığı sistemini tüm Türkiye`ye yayarken, hapishanedeki bir Alevinin kendisini bir “dede”nin ziyaret etmesine dahi tahammülünüz yok. Açıkça; siz demokrasiyi sadece kendi hak ve çıkarlarınızı genişletmek için istismar ediyorsunuz.
Gerçek yüzünüz “bakar körlere” dahi ayan olmaya başladı.
Bizi bu çirkin tavırlarınızla yıldıramayacaksınız.
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF)
-
12.07.2012 21:57
Alevi Kültür Dernekleri Diyanet’i ve Fetvalarını tanımıyor
Alevi Kültür Dernekleri Genel Merkezi “Diyanet’i ve Yayınladığı Fetvaları Tanımıyoruz” başlıklı imza kampanyası başlattı. İmzalar 1 Ekim’de Meclis Başkanlığı’na sunulacak ve meclis bahçesinde cem yapılacak.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) cemevi açılması yönünde talebinin TBMM Başkanı Cemil Çiçek tarafından Diyanet İşleri Başkanlığı referans gösterilerek “Alevilik İslam içi oluşum, İslam’ın ibadet yeri camidir” sözleriyle reddedilmesine Alevilerin tepkileri sürüyor.
Alevi Kültür Dernekleri Genel Merkezi tarafından “Diyanet’i ve Yayınladığı Fetvaları Tanımıyoruz” başlıklı bir imza kampanyası başlatıldı.
Kampanya sayfasında Aleviler için ibadethanenin cemevi, inancını yürüten kişinin de dede olduğu vurgusu yapılırken, Diyanet’in fetvaları ve siyasilerin kararlarının inanç özgürlüğünü savunan hiç kimseyi bağlamayacağı ifade edildi.
“İmzaları verip, Meclis’te cem yapacağız”bianet’e konuşan Alevi Kültür Dernekleri Genel Sekreteri Hüseyin Yıldırım, Anayasa’ya göndermede bulunarak Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu hatırlattı ve Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan görüş istemesinin laikliğe aykırı olduğunu söyledi.
Meclis’in millet iradesinin temsil edildiği yer olduğunu ve Meclis üstünde hiçbir kurum olmaması gerektiğini savunan Yıldırım, bu kararın Diyanet’in Meclis’in üstünde yer aldığını gösterdiğini belirtti.
“Ne Meclis Başkanı’nın, ne Başbakan’ın ne de Cumhurbaşkanı’nın kimsenin inancını sorgulama ve bunu bir yerlere sorma hakkı yoktur. İnancı anca o inancın mensupları tanımlar.
“Yıllardır zorunlu din derslerinin kaldırılması, cemevlerinin ibadethane sayılması, Diyanet’in kaldırılması için mücadele yürütüyoruz. Diyanet, tek bir inanca hizmet ediyor ve bizden topladıkları vergilerle ayakta kalıyorlar.”
“Bizim rızamızı almadan, maalesef bizim vergilerimizle geçiniyorlar. Kaldı ki, sadece Aleviler değil, gayrimüslümler ve ateistler de Diyanet’e para ödüyor. Burada çok ciddi anlamda haksızlık yapılıyor ve biz Diyanet’i tanımıyoruz. İmza kampanyamızı da bu nedenle başlattık ve 1 Ekim’e kadar topladığımız imzaları Meclis Başkanlığı’na ileteceğiz. Aynı gün Meclis bahçesinde de cem yapacağız.” (EKN)* İmza kampanyası için tıklayınız
bianet.org / ekin karaca
-
${item.date}
${ item.title }
Yorumlar 743