Jeofizik Mühendislerine Kadro İstiyoruz

Deprem Türkiye’nin gerçeğidir.Ülkemiz depremle yaşamayı öğrenmeli gerekli önlemler alınmalıdır.23 ekim ve 9 kasım 2011 de yaşanan Van depremleri ders alınması gereken yüzlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği,maddi manevi büyük kayıpların yaşandığı en yakın örnektir.Depremler hala devam etmektedir ve bitmeyecektir 10 haziran 2012 de meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem bunun göstergesidir Tüm...yaşanılanlara rağmen ülkemizde hala depremlerin olası kayıplarını azaltabilmek için gerekli bilimsel ve altyapısal önlemler alınmamaktadır.Deprem bilimi olan Jeofizik bilim dalına gerekli önem verilmemektedir.Dört yıl boyunca deprem eğitimi gören jeofizik mühendisleri kamu kurum ve kuruluşlarında bu ülkenin ihtiyacı kadar istihdam edilmemektedir.Öyle ki bir deprem ülkesinde 2012/1 merkezi atamasında kamuya alınacak 1568 mühendis kadrosu içinde jeofizik mühendislerine ayrılan kadro sayısı 14’tür.Ayrıca ülkemizde hala birçok il ve ilçe belediyesi zemin etütlerinde mutlaka yer alması gereken jeofizik rapor istememektedir.Yapılar jeofizik mühendisliği hizmeti almadan yükselmektedir.Bu durum olası büyük depremlerde can ve mal kayıplarının artmasına ve telafisi mümkün olmayan yıkımlara yol açmaktadır. Ülkemizde yaşanan depremler göstermektedir ki; Şu an Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nda taslak halinde bulunan ve yakın zamanda Meclis‘e sevk edilecek olan Yapı Denetimi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Taslağı‘nın, Jeofizik Mühendislerine Kanunla kurulacak olan Teknik Müşavirlik Kuruluşları‘nda kurucu ortak ve denetçi mühendis olması yönünde hazırlanması gerekliliğini açıkça ortaya koymaktadır. Depreme Dayanıklı Yapı Tasarımının ana bileşenlerinden olan mühendislik sismolojisi çalışmaları, Jeofizik Mühendisliği disiplininin yetki ve sorumluluğunda gerçekleştirilmekte ve Deprem Mühendisleri ile birlikte "Depreme Dayanıklı Yapı Tasarımında" kullanılmaktadır. Hal böyleyken; Bakanlık Yapı Üretim ve Denetim sürecine ilişkin yaptığı düzenlemelerde Jeofizik Mühendislerinin daha etkin rol almasını sağlamalıdır. Bunun tek yolu, Yapı Denetimi Kanun Tasarısı‘nda ve devamında yayınlanacak Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliği‘nde ve Depreme Dayanıklı Yapı Tasarımının hedefleyen tüm yönetmelik ve genelgelerde gerekli düzenlemenin yapılmasıdır. Yetkililer tarafından gerekli tedbirler biran önce alınmalı mühendislik yapılarının jeofizik rapor olmadan yükselmesi önlenmeli ve bu durum kamu kurum ve kuruluşlarınca sıkı bir şekilde denetlenmelidir. Unutulmamalıdır ki depremden önce alınacak tedbirler depremden sonra yapılacak her türlü yardımdan daha etkilidir. Saygılarımı arz ederim