Erkenci Kuş dizisi senarist ya da senaryo değişikliği olması @goldfilmyapim #erkencikus imza kampanyası

Sayın Gold Film Yapım, Faruk Turgut

26 haziran 2018 tarihinde bir yaz dizisi olarak başlayan, ama ilk bölümünden itibaren külkedisi masalı gibi içimize işleyen, yaşadığımız hayatın kaosundan, stresinden kısa süre de olsa bizi uzaklaştıran, dostluk, dürüstlük, komşuluk, aile kavramlarını yeniden hatırlamamızı sağlayan ve herşeyden önemlisi Sevgi ve Aşk duygularını yeniden bizlere hissettiren bir dizi ERKENCİ KUŞ... 

Ama nedeni bilinmeyen bir sebepten 18. Bölüm 'de birden senarist değişikliği bizim duygularımızı da değiştirdi. Bir an eskisi gibi aşkla izlerken aynı bölüm içinde diğer bir anda nasıl yani dedirtecek gitgeller yaşamaya, saçma sapan sahneler görmeye başladık. İlk başlarda belki adaptasyon sürecidir diye düşünüyorduk ama 2 aylık süre artık senaryonun özünü, başlangıcını, kahramanların karakterlerini anlamak ve adapte olabilmek için yeterince uzun bir süre bizce. 

Bizler Can ve Sanem karakterlerini ayırmadan dizinin ödül bile alan özüne yani Romantik Komedi'ye göre devam edin, sevgi mutluluk komedi görmek istiyoruz dedikçe sizler bize inat entrika, kıskançlık, ayrılık, yalan üzerine kurmaya devam ettiniz senaryoyu. 

Biz dram, kötülerin kazandığı, bunalım sıkıntılı dizi izlemek istesek zaten her kanalda mutlaka her gün 1 tane var. Ama Erkenci Kuş'a bizi bağlayan bunların dışında olmasıydı. 
Şu anda dizinin geldiği noktayı düşününce bizler sizlerin ne yapmak istediğinizi anlamakta güçlük çekiyoruz. 
Dizinin başlangıcı Sanem karakterinin kokusuydu... kokusuna tutulan ve bu tutku ile hayatının aşkını bulan bir adam. Bu koku uğruna milyonları feda eden, hayatımı değiştiren benim kokum diyen bir adam.  Uğruna kavga eden bir adam. Hemen her bölümde adamın bu kokuya bağlılığını bize gösterdiniz. 
Sanem... başlangıçta hayali yazar olmak olan, farkında olmasa da birçok yeteneği olan, 12. Bölümde Can'ın hepimizin yüreklerini hoplatarak tasvir ettiği hayata karşı bitmek tükenmek bilmeyen tutkusu olan genç bir kız. 
Yeni senarist ile birlikte yeni senaryoda büyüsünü kaybeden ama bizce dizinin anlamı olan iki önemli unsurdu bunlar.
Önce Sanem'i kıskançlıktan sefil hallere soktunuz. Denize, yıldızlara... tutkusu olan kızı teleskopu bile tanımayan salak biri gibi gösterdiniz. Ve en son da masalın başlangıcı olan "külkedisi'nin ayakkabısı" KOKUYU düşmana verdiniz. Üstelik bunu sevdiği adamı neredeyse yalanlar yüzünden kaybedecek olan ve bu yüzden çok acı çeken Sanem karakterinin eliyle yaptınız. Ve yalan söylediği için pişmanlık duyan, sevdiği adamın yüzüne bakamayan Sanem'i arkasından iş çevirmesine rağmen pişkin pişkin sevdiğinin yüzüne bakan biri haline getirdiniz. 
Biz izleyiciler avaz avaz bağırdıkça siz inatla saçmalamaya devam ettiniz ve ediyorsunuz. Konular hep açık kalıyor, söylenenler unutuluyor... ilk bölümlerdeki devamlılığı ve bağları kaybettiniz. Can karakterinin ağzını bile bozdunuz...argo kelimeler ağzından düşmez oldu. 
Sizler için izleyicinin düşünceleri önemli değilse oturun evinizde kendiniz yazıp kendiniz oynayın izleyin. 
Şimdi sizden istediğimiz bu 3 haftalık arada oturup iyice düşünmeniz. Öncelikle Kiralık Aşk dizisinin gölgesinden kurtulup başlangıçtaki özgün hikayenizi baz alarak kendi farklılığınızı ortaya koyarak senaryo oluşturun. Eğer aynı tutkuyla izlensin istiyorsanız bu dizi, bizler ne istiyoruz duyun, görün ve devamını ona göre düzeltin, toparlayın. Öncelikle, hemen tatilden sonraki ilk bölümde Sanem'in kendi kokusunu vermediğine o kokunun hala Can ile Sanem'in arasında en büyük bağ olup sadece ikisine ait olduğuna ve Can'dan bunları saklamadığına inanmamızı sağlayacak senaryo yazın... Yani bozduğunuzu düzeltin. Ya da final yapın bari anılarımızda severek izlediğimiz dizi olarak kalsın.

Bizler konsepti Romantik Komedi olan bu dizinin ayrılık, yalan, entrika ile drama dönmesini istemiyoruz. Ayrılıklar ne Romantik ne de Komiktir. Bize sevmeyi, aşkı hatırlatan bu dizinin, kötülüklerle BİRLİKTE mücadele eden birbirini seven bir çiftle sürmesini istiyoruz. Yoksa diğer dizilerden bir farkınız kalmaz ki... 

Söylenecek çok şey var ama daha fazla uzatmak istemiyorum. Bizler severek izlediğimiz, size ödüller kazandırdığımız bu diziye olan tutkumuzu kaybedersek sizler de kaybedersiniz... Bilgilerinize..